Kendini uçurumun kenarında bulduğunda,
Yuvanı hiç terk etmemiş hissi kaplar bedenini
Yüzünü okşayan rüzgârların serinliğinde…
***
Bedenini boşluğa teslim ettiğinde,
Sonsuz uzaklıktaki ufuk ile birleşmeye başlar sızıların
Damarlarını yırtan çığlıkların soğukluğunda…
***
Maddi ve manevi duyuların evren ile buluştuğunda,
Avuçlarından dökülür buz tutan tahtın
Yükselen ruhunun gülümseyen umursamazlığında…
***
Mevsimlerin ıslattığı acıların kırıntılara dönüştüğünde,
Zamansız bir günlük, teslim alır titreyen bünyeni
Yanan kar tanelerinin girdabında…
***
Aşk şelalesine daldığında,
Kazanda kaybolan bir incidir benliğin
Sayıların derin ve sessiz fırtınasında…